KURUMSAL
SON DUYURULAR

Prof. Dr. Ahmet Hakan HALİLOĞLU ve Prof. Dr. Timur GÜRGAN ile İnstagram Canlı Yayın Programı
24 Ocak 2023
Prof. Dr. Özlem Evliyaoğlu ile İnstagram Canlı Yayın
10 Haziran 2022
Prof. Dr. Recai Papuçcu ile İnstagram Canlı Yayını
19 Şubat 2022
Evlilikte Cinsellik: Ağrılı Cinsel İlişkide Fizyoterapist Bakış Açısı
09 Şubat 2022
Embriyolog Semra Sertyel ile İnstagram Canlı Yayını
22 Aralık 2021
4.Bölüm
Facebook ta takip ettiğim gurubun önderleri Bursa da bir seminer düzenlemeye karar vermişlerdi. Bende eşime bunu söyledim ve oraya gitmeye karar vermiştik. İstanbul’dan Bursa’ya geçtik. Erkenden seminer yerine ulaşmıştık. Oraya gidene kadar bu sorunun sanki sadece bende olduğu hissi içimdeydi hep. Ancak seminer başladığında gördüm ki evrende tek değilim. 30-35 arası çift vardı. Ve sayfanın kurucusu Anka açılış konuşması yapıyor ve Anka Kuşu hikayesini anlatıyordu. Hikaye o kadar çok etkilemişti ki beni, konuşmacı uzmanların anlattıkları, aldığımız tedavi ile sperm çıkan arkadaşların hikayeleri, orada tanıştığım arkadaşların yaşadığı tedavi süreçleri eşimle bana pozitif olarak yansımış ve tedaviye olan inancımı artırmıştı. O seminer benim için dönüm noktası idi. Doktorumuzun 2,5 yıllık öngörüsünün üzerinden 1 sene daha geçmişti. Tedavi devam ediyor ancak sperm hücresini halen göremiyorduk. Artık yorulmuştum ve iğnelere ara vermiştim. Sadece bitkisel tedaviler ile hayatıma devam ediyordum. İçimizde umut olmasına karşın sürenin uzamasından kaynaklı olarak ta bir bıkkınlık ve duruma alışılmışlık olmuştu. Eşim her seferinde varsın çocuk olmasın. Benim için senin sağlıklı olman çocuktan daha önemli diyordu. Evet baya bir iğne ve bitkisel kullanmıştık. Çevremdeki arkadaşlarda bazı sorunlar ortaya çıksa da bende herhangi bir yan etki olmamıştı hiç. Tabiî ki de sağlıklı olmak daha önemli idi ancak iğnesiz bir şekilde tedaviye devam edeceğim diyordum eşime. Kasım ayı geldiğinde tekrar bir semen testi vermiştim. 3 yıl boyunca gittiğim laboratuardaki embiryolog arkadaşlarla da kaynaşmış ve her test vermeye gittiğimde onlarla sohbet ederek daha çok bilgiye sahip oluyordum. Yine bir sabahtan gidip test vermiş ve test sonucunu beklemeye başlamıştım. Akşam üzeri idi ve eşimle yemek yapıyorduk evde. Embiryolog arkadaş sonucu telefonuma mesaj olarak atmış ancak ben görmediğim için aramıştı. Sesi titriyordu. O da bizim ailemizden bir parça olmuştu sanki. 1 adet immotil sperm çıktığını söyledi ve telefonuna bak diyerek kapattı. O an eşim ne olduğunu idrak etmeye çalışırken ben ona sperm resmini gösteriyordum ve eşim ağlamaya başlamıştı.
O ağladıkça ben ağlıyordum. Sonra sıvılarını tükettiğim abim aradı. Çok mutluydu ve Allah ın kudretinin sonsuz olduğunu, sabrımızın neticesini almaya başladığımızı anlatıyordu. Evet belki sağlıklı ve işe yarar bir sperm hücresi değildi ancak tübüllerimin kupkuru olduğu ve testislerimde sperm üretiminin imkansız olduğu bir durumda sperm çıkmıştı. Bu bir mucize idi. Bu Allah ın bizim mücadelemize karşı gönderdiği bir işaretti sanki. Çocuğumuz olmuş kadar sevinmiştik. Yılmadan tedaviye devam etmemizin bir meyvesi idi. İmmotil sperm hücresinin çıkmasıyla birlikte yeniden iğne tedavisine başlamış ve tedavimi yeniden kontrol altına almıştım. Ancak sonraki ilerleyen süreçlerde başka bir sperm hücresi görememiştim. Ancak yine de umudum devam ediyordu. Yaklaşık 6 senelik tedavimiz bize çok şey katmıştı. Öncelikle mücadeleyi öğretti. Sonra sabrı..Sonra tevekkülün önemini..İnançlı insanlardık ve Rabbimiz ayet-inde ‘’kiminizi çocuklu, kiminizi çocuksuz yarattım’’ diyordu. Biz bu inançla çocuksuzluğa da alıştık belki ama asla mücadelemizden vazgeçmedik. Süreçte gardımızın düştüğü zamanlar olmadı değil ama sağlığım elverdiği ölçüde mücadele edeceğime söz verdim kendi içimde. Yardımlaşmanın önemini öğrendim bu süreçte. 2016 yılında tamamı infertilite hastası olan arkadaşlarımın kurduğu derneğe katılarak hem kendimi geliştirdim, bilmediğim konuları öğrendim. Hem de bildiklerimi paylaşarak başka arkadaşlarında tedavilerinde yol haritası oldum. Bu dernek öncesinde ve sonrasında arkadaşlarla bir araya gelerek seminerler düzenledik ve infertil hastaların bilinçlenmesini sağladık. Doktorları davet ederek daha doğru tedavilerin ortaya çıkmasına ön ayak olduk. Dernek üyeleriyle bu seminerlerde yüz yüze tanıştık, arkadaş olduk, dost olduk, derdimize derman olduk, yolumuza yoldaş olduk.
Aslında ilk yıkımın ardından toparlanmamız biraz uzun olsa da hem ailemizin verdiği destek hem de eşimin bana kattıkları ile hayata daha pozitif bakmaya çalışmıştım. Çocukluk, mahalle ve iş arkadaşlarımın eşlerinin gebelik haberleri geldikçe normal çevremizden kopmalar yavaş yavaş başlamıştı. Eşimin işe başlamış olması da tedavi hayatımıza olumlu bir etki olarak gelmişti. Çünkü çalışmayan kadınların evde tek kalarak sürekli bunu düşünmesi onları bunalıma sokacak ve bu durum bizlere de olumsuz etki olarak geri dönecekti. Ama her şeye rağmen bu durum bizim kusurumuz değil bence bizim en büyük sınavımızdı. Elimiz var,bacağımız var, konuşabiliyor ve görebiliyorduk. Evet bir çocuğumuz eksikti. Bir ev için büyük bir eksiklikti. Ama çocuk yapmak için sağlımızı da kaybetme durumumuz olabilirdi. Çok şükür bir yan etki olmamıştı hayatımızda. Bazen tanıdığımız arkadaşların eşlerinden ayrılma haberleri de geliyordu. Hep kızmışımdır bu duruma. Çünkü dediğim gibi bu erkeğin sınavı değildi sadece. Bayanın da aynı sınavı idi. Hep sormuşumdur o bayanlara mesela, bizden ayrılıp sonra gidip başka biriyle evlendiğinizde aynı sorunu yaşamayacağınızın garantisi var mı diye? Ne isteyeceksek Rabbimizden hayırlısını isteyelim. Ve Rabbim den hep bizim için hayırlı ise bize hayırlı bir çocuk nasip et diye dua ettim.
Yeri geldi dedim ki; -Rabbim çok yalnızım. Buyurdu: ‘’Ben ki sana çok yakınım’’.(Bakara-136) -Dedim ki, halim ne olacak? Buyurdu: ‘’Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin.’’ (Zümer-53) -Dedim ki, çok zorluk çekiyorum? Buyurdu: ‘’Her zorluktan sonra bir kolaylık vardır.’’ (İnşirah-5) -Dedim ki, dayanamıyorum? Buyurdu: ‘’Allah sabredenlerle beraberdir.’’ (Bakara-153) Yıl 2018. Aylardan Eylül.. Mevsimlerden Sonbahar..Eylül halen bana göre huzur ayı, mutluluk ayı. Çünkü yaşıyorum,sağlıklıyım,eşimle mutluyum ve bana vermiş olduğu destekten dolayı ona minettarım..